John Wick, geçmişi karanlıklarla dolu ama huzuru arayan bir tetikçidir. Hayatında bir dönemi kapatmış, suç dolu günlerini geride bırakmıştır. Emeklilik günlerinde en büyük desteği, sevgi dolu eşidir. Fakat maalesef eşinin hastalığı, bu huzur dolu hayalleri altüst eder. Eşi, John'a en kıymetli hatıra olarak sevimli bir köpek bırakır. Bu küçük dost, ona geçmişin yaralarını sarma ve umut dolu günlere bakma fırsatı sunar. Ancak, bu huzur da kısa sürer. Bir gece, John'un evine üç acımasız gangster girer ve John'un her şeyden çok sevdiği köpeği acımasızca öldürürler. İşte bu olay, John Wick'in içinde saklı tuttuğu öfkeyi ve intikam duygusunu yeniden uyandırır.
Gangsterlerden biri, Josef Tasarov adında kibirli ve tehlikeli bir gençtir. Üstelik bu genç, mafya babası Viggo Tasarov'un oğludur. Viggo, John'un eski iş arkadaşı ve suç dünyasında büyük bir isimdir. Josef, yanlış birine bulaştığını bilmeden, John'un en değerli varlığını elinden alır. John, kaybedecek bir şeyi kalmadığında, tehlikeli ve durdurulamaz biri haline gelir. Bu kayıp, onun intikam arzusunu ateşler ve yıllarca bastırdığı tüm öfkesini serbest bırakmasına neden olur.
New York'un karanlık sokakları, artık John Wick'in intikam yürüyüşüne tanıklık eder. John, mafyanın en güçlü adamlarıyla, eski dostları ve düşmanlarıyla karşı karşıya gelir. Elindeki tek şey, keskin zekası ve inanılmaz dövüş yetenekleridir. Geçmişin acımasız tetikçisi, bu kez kaybını telafi etmek ve adaletini kendi elleriyle sağlamak için sahneye çıkar. John Wick, bu yolculuğunda hiç kimseye acımaz, düşmanları ise ona karşı koymanın ne kadar imkansız olduğunu hızla anlar. Heyecan dolu bir kovalamaca ve amansız bir mücadele, John'un intikam arzusuyla birleşerek tüm şehri etkisi altına alır!
